İnce Detaylı Hayaller Bölüm 1

Bir gün...
Bir gün onunla tanışacağız,gözleri öylesine parlak olacak ki ağzımı açamayacağım.Zarif,narin,nazenin,kibar o hanfendiden söz ediyorum,pek müstakbel eşimden.İkimizde de böyle birbirimize bi'ısınmışlık,efendime söyliyim bir alışmışlık falan derken gönlümüxün pat pat edişine suskun kalamayıp tebessüm edeceğiz.Gözlerimizin içi gülecek var ya,o kadar söylüyorum.Bir gün tutacağım o kadının sıcak,yumuşak,incecik ellerinden sımsıkı,ne renk olacağını tahmin etmeye kıyamadığım o gözlerineyse hayran hayran bakaraktan,sol eline bir öpücük kondurup ona hayatını benimle birleştirmesini,onsuz kalmamayı teklif edeceğim;yani bir diğer deyişle,3 günlük dünyadaki itibar edilebilecek tek yaşam tarzı olan aşka teşebbüs edeceğim...

Eğer bu kişi o bahsettiğim kadınsa kabul edecek zaten,
Bir gün istemeye gideceğiz,kapıyı çalacağım bir elimde bir demet gül,diğerinde çikolata.Kapıyı biri açacak(kuzen,teyze-hala,anne-baba,kendi),elimdekileri bırakacağım birine ya da bir yere,büyük olasılıkla bacaklarım gerginlikten kütük gibi olacak,boncuk boncuk terleyeceğim elbette,suratımda aptal ve göze girmeye çalışır gibi bir gülümseme.Sonra o gelecek gözümün önüne,her zamanki eşsizliğinin dahi üzerinde bir güzellikle;işte o an artık dengemi mi kaybederim bir şey mi kırarım bilmiyorum ama sanırım bu tarz bir şey olacak.Derken odaya gireceğiz falan işte,müstakbel kayın validemle kayın babama selam vereceğim.Oturacağım koltuğa,sonra nasılsın iyisin faslı falan ama yine büyük olasılıkla ya halıya ya tavana falan bakacağım(böyle anlarda herhangi biriyle göz göze gelmek..Düşünemiyorum bile...)Babam lafa girecek sonra da(Hoş,babamı asla mı asla o lafa girerken canlandıramıyorum niyeyse kafamda ama,hayal işte)Kayınbabam müstakbel eşimin gözlerine bakacak,oysa içi kıpır kıpır bir telaşla bana,ben de yine halıya,süse falan herhalde...
(Ha bi'de o arada iç odada oturan diğer akrabaların çocukları falan bizi çekiştirecek,benim bu acemi hallerime gülecektir)
Kayınbabam coşkuyla"Verdim gitti!"diye bağırınca ben de o anın verdiği heyecan panikle yerimden sıçrayacağım muhtemelen(ki en rezil kısmı da bu olur sanırım)

Kayın babamla kayın validemin elini öpeceğim(öperken anneci(ği)m babacı(ğı)m diyeceğim tabi ve zannedersem bu laf anneme biraz dokunacak,e şimdi yukarda Allah var sizden mi saklayacağım,ben öyle cimli cımlı konuşmalardan pek haz etmem)Biz ikimiz böyle sevinçten uçuyor olacağız ama kız evi naz evi olduğundan ona,henüz toy damat olduğumdan bana yüklenecekler mecbur...

Gelelim söz kesme kısmına,benim kuzenlerden birine birkaç yüz lira verip yüzük aldırtırım(Mesela Noyan)Giyerim takım elbisemi,dayımlar gelse,amcamlar gelse falan bi'10-15 kişi olsak(inşallah eve sığarız)Zili çalacağım,tabi bu sefer geçenkine nazaran daha samimi olacağız lakin rahatlığa söz veremiyorum.Herkes ful makyaj olur tahminimce,bi'ton pasta-börek yapılır(yahut alınır)ayakkabılar kapının önüne beşer-beşer dizilir,herkes birbirini bir sağlı bir sollu iki defa öper falan derken bir şekilde otururuz.Yine aynı nassın eyisin faslının ardından divan gibi herkes bir araya toplanır,biz ikimiz yan yana geliriz,en kıdemli yaşayan kim varsa o eline makas alır,benim kuzen yüzükleri getirir.O arada arkadan bir iki kim olacağını tutturamadığım cins"Kesme dayı kesme hahaha"diye espri falan yapar kanımca.Sonunda bağırtıyla alkış karışımı öyle coşkulu bir şeyler yapılır ve muhtemelen ben o ara heyecandan hiç bir şey fark etmeden aval aval dikilirim ayakta diye düşünüyorum...
Nikah için gün alma muhabbetinin ağır ağır kendini göstermeye başladığı dakikalarda ise çaylar içilir ve de kalkılır...

Gün gelir ve Vedat Dalokay nikah salonunda nikahımız olur.Seyret şimdi bak burası bayağı ilginç...
O saatte herkes haldır haldır doluşur bahçeye oraya buraya,sonra yavaş yavaş en akraba olanlar kümelenir,çocukların saçı başı jölelidir ama baktığında 40'lık memur gibi takım çekip gelmişlerdir,elbette ki balon diye tuttururlar..1. dereceden akrabalar o dakikadan itibaren mekan sahibi havasına girer,gergin olmasalar bile gergin gözükmeleri gerekiyormuş gibi hissederler.Babam bu hoş geldin beş gittin muhabbetlerinde iyidir bak,yani öyle düşünüyorum.Gelin arabası falan hazırdır,dayım-babam-amcam üçlüsü de az evvel dediğim o karşılama faslı için tam takım hizzadadır,karşılarında ise dünürleri.Baldız ve/veya kayınbilader olur mu bilmiyorum ama onlar da muhtemelen sürekli bir koşuşturma içinde olur...

Vakit gelir,herkes salonda bilmem ne;sonra o malum müzik çalar,işte o müziğin çalmasıyla koordine bir şekilde,sanki piste çıkan yarış atı gibi o hem eğimli hem de yamuk yerden hızla aşağı doğru alkış sesleriyle el ele koşmaya başlarız(o an n'oolduğunun bilincinde olmayız muhtemelen heyecandan,"Ne sorarlarsa evet deyin geçsin"diye tembihlenmiş gibi)İşte "Bilmem kim kızı şey...,Yusuf Dağ oğlu Alptuğ..."(o cümleleri biliyorsunuz zaten)İkimiz de kendi sorumuza geldiğimizde bağırarak evet deriz lakin bence bu coşkudan değil,çünkü coşkunun Allah'ını zaten yaşamış olduğumuzdan mütevellid o anın tadını çıkararak daha sakin geçireceğimizi düşünüyorum...

Herkes hunharca dağılır sonra,baldız nikah şekerlerini dağıtmış,kayınbilader arabayı hazırlamıştır.Ama duur!"E daha fotoğraf çekinecektik"diyen ya benim ya eşimin bir arkadaşı çıkar illa ki di'mi?
Yüzlerce kişiyle artık kendini kaybederek tebessüm edememe safhasına gelmiş(ki normalde de hiçbir fotoğrafta edemem zaten ben)bir biçimde hızlıca arabaya atlarız...

E genciz tabi ister istemez oradan bir takım mekanlara gidilir geceye kadar çeşitli organizasyonlar yapılır,evde de büyükler"Aldık/Verdik işte,kısmet,hayat da böyle..."gibisinden kasıntı muhabbetlere girerler,kasıntı diyorum ama onu etmenin de apayrı bir zevki var yani bu doğru...

Bunun bir de düğünü var,geldik işte zurnanın zattiri zattiri zart zort zorr dediği kısma☺
Daha evvelinde kendi davetiyemi gerçek boyutlarına uygun bir şekilde tasarlamıştım,muhtemelen bu defa da öyle yaparım(bu defa derken,önceki espriydi yani)Yine bir heyet,bu sefer de alışverişe çıkar(çeyiz,gelinlik,o,bu hepsi dahil olmak üzere)Gelinlik ve damatlık mevzusuna gelince şahsen benim hayalimde o kadın her kimse onu"balık model"dedikleri gelinlikte görmek var,neden bilmiyorum ama diğerlerini bilmiyorum,ayrıca evet oturup ciddi ciddi araştırmıştım bunu.Damatlık ise koyu gri ile laci karışımı beyaz hatları olan modeller daha uygun geliyor gözüme...
Damat tıraşı oluyorum bayağı,gelen geçen tanıdık,esnaf o,bu"vay koçum,aslanım"gibisinden hitaplarla omzuma babacan babacan vuruyor,biraz saçı beyazlamış abilerimiz espri mahiyetinde"gel vazgeç"falan diyor...

Her şey hazır falan,aslında istemem ama topluma uyma maksatlı salonda olan bir düğün,işte düğün akşamı...
1. derece akrabalar nikahtaki duruşunu oynak bir şeyler çalana kadar bozmamaya yeminli,diğerleri ve özellikle de şehir dışından gelenler ve de çocuklar selamlaştıktan sonra masadaki kuruyemişle yarım bardak suyu tırtıklamaya başlamış,kayınbilader ufak getirmiş ama açma diyorum dinlemiyor,babama(kayınbabam)çaktırmadan içmeye meyilli falan mesela...

Salona giriyoruz,o alev çıkartan havai fişek tarzı şeylerin arasından,ama fonda asla pop çalmıyor(elbette İrem Derici dahil) ve klasik müziğe de düşülmüyor,enstürmental Mithat Körler ya da Ümit Besen gibi şeyler düşünebilirsiniz bu kısım için.Bir alkış tufanı bilmem neler,ayak altında çocuklar,üstten vuran mor,pembe renklerde dönüp duran şekilli ışık,bizi anons edip alkış isteyen her kimse o adam(bildiniz di'mi?)Bizim için işkence başladı işte,tam da orkestranın önüne kurulu,rahatsız ve uzun başlıklı sandalyeli,zevksiz,uzun masaya oturuyoruz ve saatlerce kalıyoruz(Halay çekmeye de kalkmam ben,ama vals olur)Şarkılar çalıyor herkes oynuyor derken takı töreni de oluyor,en son pasta geliyor.Kandırmaca olmaz bizde,öyle on katlı bilmem ne pastalardan değil de iki dilimlik ufak bir pasta geliyor bizim için,birbirimize yedirdiğimiz kısmı geçiyorum ama...

Gece olmaya başlamış,herkesin kafası gürültüden bir tuhaf,bebekler uyumuş,çocuklar gitmek için diretiyor;pek de kişi kalmamış zaten,ama adet bu ya son misafir mekanı terk edene kadar aile ferleri orada saf tutacak.Her yandan"Tebrikler"sözcüğü yayılıyor kulaklarımıza,hatta benim kulağıma bir de"Hadi yine iyisin"geliyor ama neyse...

Evli oluşumun ilk dakikalarında uyku sersemi lakin eşimdense bir dakika ayrılmak istemiyorum;normal de sanırım bu...

Muhtemelen böyle bir şey olacak özetle:

0 Yorum:

Yorum Gönder